2022

Cehennem Kapıları Açılınca - Soli Özel⇒
03 Nisan 2022 Pazar
11:00 - 13:00

Münih 1938 – Münih 2007

Chamberlain’in “satışından” Putin’in “meydan okumasına” savaş, barış ve Ukrayna trajedisi.

"Munich - The Edge of War" ( Münih- Savaş Yaklaşıyor) filmini - Yönetmen : Christian Schwochow seyretmenizi öneririz..

1.Münih Konferansında Hitler'in yakın .çevresinden uyarılara rağmen Chamberlain savaşın çıkacağına ihtimal vermemişti... 2. Münih Konferansında, Putin'in konuşmasında işaretleri verilen Rusya'nın 'hayat alanıma dokunmayın, yakarım...!' uyarısı da yeteri kadar ciddiye alınmadı mı?
Ukrayna istilası 3. Dünya Savaşının habercisi mi? Savaş kaçınılmaz mı?
Bundan sonra kürselleşme ve açık ekonomi devam edecek mi? Yoksa dünya soğuk savaştaki gibi kompartmanlara mı ayrılıyor, oyuncular hangi kümelerde yer alacak?
Kürselleşmenin meyvelerini yiyen yüksek teknoloji firmaları bundan sonra nasıl bir yol izleyecek?
Küresel sermaye mi devletin müdahaleci ekonomisi mi? Hangisi kazanacak?
 
 Sanat Politika Beden - Prof. Dr. Nilgün Tutal
07 Nisan 2022
21:00 - 23:00 

Bu derste Jacques Rancière’in sanat ve politika, sanat, sanatçı, sanat objesi ve deneyim arasında duyusal paylaşım, estetik sanat rejimi, kurgulama kapasitesi, özneleşme kavramlarından hareketle kurduğu bağlara dayanarak ressam Hüseyin Rüstemoğlu’nun eserleri ile sinema sanatçısı Agnès Varda’nın Toplayıcılar ve Toplayıcı2 Yıl sonraTriptiquePatate Utopia isimli eserleri ele alınmaktadır. Sanatçı deneyiminin iki sanatçının eserlerinde nasıl bir estetik sanat rejimine tekabül ettiği, bunun politik olanla bağı tartışılmaktadır.

 *Katılımcıların ders özetinde adı geçen sanatçıların eserlerine bakmış ve izlemiş olmaları dersin takip edilmesini  daha zevkli hale getirebilir.

  

Antikiteden Bugüne Akdeniz Sofralarının Tarihi - Petek Çırpılı
10 Nisan 2022
11:00 - 13:00

“ Antikiteden Bugüne Akdeniz Sofralarının Tarihi”
Tüm insanlık tarihini, iktidar ilişkilerini yeme içme penceresinden bakarak anlatabilmemiz mümkün. Bu nedenle Antik Yunan, Mısır, Roma ve Arap mutfaklarının ana hatları ve birbirleri ile etkileşimlerinin günümüz sofralarına dek gelen izlerinin üzerinden gideceğiz.

 

Metaverse'den Blockchain'e Merkeziyetsiz Topluma Doğru - Özgür Mumcu - Eray Özer
14 Nisan 2022
21:00 - 23:00

Merkeziyetsizlik nedir? Blockchain ile merkeziyetsiz bir dünyaya doğru mu ilerliyoruz? Bu yeni dünyanın bir parçası da Metaverse mi olacak? Yeni dünyada devlet, özel sektör ve tüm STK'ların geleceği nasıl şekillenecek ? DAO'lar bu geçişte nasıl bir fonksiyon üstlenecek?

 

Topkapı Sarayı: Devletin Evi (Enderun-ı Hümayun) - A. Çağrı Başkurt

Topkapı Sarayı: Padişahın Evi (Harem-i Hümayun) - A. Çağrı Başkurt
16 - 17 Nisan 2022
11:00 - 13:00

Topkapı Sarayı: Devletin Evi (Enderun-ı Hümayun)

1.Ders'te Topkapı Sarayı'nın inşası, hizmet sınıfları, sarayın mutfakları, Divan-ı hümayun, törenler, imparatorluk mektebi (Enderun) anlatılacaktır.

Topkapı Sarayı: Padişahın Evi (Harem-i Hümayun)

2. Ders'te Harem-i Hümayun, mimarisi, padişah, harem ağaları, valide sultan, sultanlar, şehzadeler, burada verilen eğitim anlatılacaktır.

 

Tango Türk - Gökhan Akçura

21 Nisan 2022
21:00 - 23:00

Evet tango Arjantin kökenli, bu konuda  farklı düşünen yok. Ama bir de Türk tangosu var. “Türkçe tango”dan öte bir şey… Kendine özgü tadı olan, tangoyu kendince yorumlayan bir Türk tangosundan söz ediyoruz… 1930’lardan itibaren taş plaklarda, gazino sahnelerinde, radyo seanslarında karşımıza çıkar Türk tangosu. Otuz yılı aşkın bir süre yaygın bir tür olarak kendini gösterir. Türk tango bestecileri kendi ulusal kültürlerinden taşıdıkları “doğulu” motifleri tangolara katarak, dünya tango tarihi içinde farklı bir kulvar yaratırlar. Tango dans okullarının birinci dersi, baloların süksesi oldu. Operetler bile uzak kalamadı tangodan.

İlk Türkçe tangoyu kim yazmış kim söylemiştir? Rivayet muhtelif. Elimizde kaydı bulunan en eski Türkçe tangonun bestecisi Muhlis Sabahattin Ezgi. Ardından Necip Celal Andel gelir. Seyyan Hanım’ın icralarıyla pek meşhur olan tangolarıyla: Mazi, Suna, Ayrılık, Özleyiş ve diğerleri… Tango besteleyenlerin ve seslendirenlerin sayısı hızla artar. Fehmi Ege, Neveser Kökdeş, Fritz  Kerten, Celal İnce, Kadri Cerrahoğlu, Necdet Koyutürk yazarlar babında; Afife Hanım, Seyyan Hanım, Suzan Lütfullah, İbrahim Özgür, Birsen Hanım, Bedriye Tüzün, Birsen, Celal İnce, İbrahim Solmaz, Şecaattin Tanyerli, Mefharet Atalay, Zehra Eren yorumcu kısmında öykümüze eşlik ederler. Özel tango orkestraları kurulur: Colombia Tango Orkestrası (Necip Yakub yönetiminde), Pandeli Tango Orkestrası, Orhan Avşar Orkestrası, Orhan Borar Orkestrası, Fehmi Ege Dans ve Tango Orkestrası gibi. Tangonun yaygınlığı o denli artar ki Hafız Burhan, Münir Nureddin gibi alaturka müzikte isim yapmış şarkıcılar bile plaklara tango okurlar. Yıllar sonra Zeki Müren de aynı şeyi yapacaktır.

Gökhan Akçura, eski taş plak kayıtlarından aktarılmış tangolar eşliğinde, Türk tangosunun keyifli tarihini anlatıyor. İstanbul’un eski zamanlarından kulaklarımıza ulaşan tatlı bir dedikodu gibi…

 

Küçük Animasyon Atölyesi - Gökçe Asu Okay Delagrange

24 Nisan 2022
11:00 - 13:00

Yaş: 6 - 12

Bu atölyeyi bir gün beni ve sınıfımı ziyarete gelen sevgili Mr. Michel Oslo
( Fransız animasyon film yönetmeni ve çizer, özellikle yarattığı "Kiriku" karakteri ile tanınmıştır ) bize basitçe uygulanabilecek iki sayfadan oluşan bir animasyon örneği gösterdi. Senelerdir bu tekniği kullanarak, büyük veya küçük öğrencilerime yaptırıyorum. Bir karakteri anlatabiliyor, hareket odaklı, bir olayı veya bir andaki bir değişimi tasarlama imkanı veriyor. Resim, çizim , yerleştirme konuları elbette konuşuluyor. Güzel bir atölyedir.

Malzemeler: En az üç adet dosya kağıdı. Kurşun kalem, silgi ve boya kalemleri ( gazlı kalem, kuru boya, tükenmez kalem, vs...) ve pencereye ihtiyaç var...

 

Sibirya ve Orta Türkistan'dan Hikayeleri ile Sıra dışı Çalgılar - Prof. Dr. Feyzan Göher
28 Nisan 2022
21:00 - 23:00

Orta Türkistan ve Sibirya, kökeni Eski Türk inancına dayalı, doğaya ve ata ruhlarına saygı temelli sıradışı bir müzik kültürüne sahiptir. Bu kültür içinde çok sayıda özel çalgı, pek çok kez üzerlerine yüklenen yan anlamları yansıtır şekilde biçimlendirilmiştir. Mitoloji ve kültürel tarihin izlerinde şekil verilen bu çalgılar, yaratılış mitlerine dair anlatılar ve alan araştırmasına dayalı görseller eşliğinde sunulacaktır.

 

Yeşim Ustaoğlu Sinema'sında mekan karakter imge - Yeşim Ustaoğlu

12 Mayıs 2022

21:00-23:00 Zoom üzerinden çevrim içi seminer

 

"Devlet Sırrı" : Siyaset, yalanlar ve "ulusal güvenlik" - Soli Özel

15 Mayıs 2022

11:00 - 13:00  Zoom üzerinden çevrim içi seminer

Soli Özel, Adatepe Taşmektep’te politik filmlerden yola çıkarak sürdürdüğü sosyo-politik çözümlemeler geleneğini, bu ay yapımcılığını ünlü yönetmen Steven Soderberg’in üstlendiği The Report filminden (yazan ve yöneten Scott Z. Burns) yola çıkarak devam ediyor. Demokratik olduğunu iddia eden bir süper gücün güvenlik bürokrasisinin seçilmişlere karşı hesap verilebilirliğini sorgulayan filmde, dünyanın en güçlü istihbarat ağının zafiyeti nedeniyle ülkenin kalbinde yaşanan terörist saldırıların zihinlerde yarattığı kuşku ve korkular, 2.Bush döneminde panikle alınan tepkisel kararlar sonucu istihbarat bürokrasisine verilen, ‘Tutukla ve Sorgula’ yetkisiyle hareket eden güvenlikçilerin kendilerini temize çıkarma ve varlıklarını meşrulaştırma kaygısıyla yaptıkları işkence ve kötü muameleler, seçilmişlerle güvenlik bürokrasisinin zaman zaman yaşadığı çıkar işbirliğinin demokratik denetim mekanizmalarına çıkardığı engeller, ABD’den yola çıkarak her demokratik ya da yarı-demokratik ülkelerde yaşanabilecek bu ve buna benzer olguları, Özel’in zengin bilgi birikimi ve sürükleyici üslubu ile takip ediyor olacağız.

Seminer öncesinde Scott Z. Burns'un yazıp yönettiği "THE REPORT" filminin seyredilmesi tavsiye edilmektedir. 

 

"Sarıkeçili Yörükleri'nin Mekân Oluşturma Pratikleri" - Ayşe Hilal Tuztaş

26 Mayıs 2022 Perşembe

21:00 - 23:00 Zoom üzerinden çevrimiçi seminer

"Sarıkeçili Yörükleri'nin Mekan Oluşturma Pratikleri"

Anadolu'da Sarıkeçili Yörükleri sayesinde sürdürülen konar- göçer yaşam biçiminde yörükler, yılın belli dönemlerinde sahip oldukları eşyalarını yanlarına alarak tüm aile fertleri ile bir yerden bir yere göç ederler. Sabit bir evleri olmayan yörükler, yıl boyunca yanlarında taşıdıkları kara çadırlarında ikamet ederler. Sunumda, doğa içerisinde sürdürülen bu hayat biçiminde konaklama yerini belirleme, çadırın kurulması ve yol boyunca değiştirilen mekanlarda yörüklerin çevreleri ile kurdukları ilişkiye odaklanarak, yörüklerin gündelik yaşam pratiklerinden, duyusal deneyimlerinden ve yaşadıkları zorluklarla baş etmeye biçimlerinden söz edilmesi hedeflenmektedir.

 

Çağdaş Sanat ve Yemek - Emine Önel Kurt

28 Mayıs 2022

11:00 - 13:00 Zoom üzerinden çevrimiçi seminer

Sanat tarihinin farklı dönemlerinde konusu yemek olan pek çok resme aşinayız. Yiyecek ya da içecekler, resmin yapıldığı döneme göre ya simgesel anlamlarla yüklü olarak ya da salt estetik açıdan sıklıkla sanatta yer aldı. Yemek, 20. yüzyılın avangard akımlarından çağdaş sanata kadar da politik, toplumsal ya da ekonomik meseleleri odaklarına alan sanatçıların gündeminde oldu ve olmayı sürdürüyor. Bu seminerde modern sanattan başlayıp yemek ve sanat ilişkisinin kısa tarihini hatırladıktan sonra, “çağdaş sanatçı yemeği neyi ifade etmek için kullanır?” sorusunu sorarak bir sanat projesi olarak açılan restoranları, galerilerde gerçekleşen yemek hazırlama ve servis etme performanslarını, yiyecek portrelerini, çağdaş yiyecek natürmortlarını, dünyadan ve Türkiye’den örnekler aracılığıyla konuşacağız.

 

Geleceğe Yurtdışında Hazırlanmak - Gülesen Odabaşıoğlu & Suna Coşkun

29 Mayıs 2022

11:00 - 13:00 Zomm üzerinden çevrimiçi seminer

GELECEĞE YURTDIŞINDA HAZIRLANMAK

  • Yurtdışı eğitim gençlerimizi geleceğe nasıl hazırlıyor?
  • Yurtdışı eğitim için tercih edilen ülkeler.
  • Okul ve yaşam masrafları, burs olanakları.
  • Başvuru için yapılması gereken hazırlıklar.
  • Uluslararası sınavlar.
  • Soru - cevap.

 

Film Okuma ve Senaryo Atölyesi  - Kubilay  QB Tunçer

22 Temmuz  Cuma 18:00- 20:30

23-24 Temmuz Cumartesi-Pazar 10:00 - 13:00

Aklınızda bir hikaye var ve onu film haline getirmek istiyorsunuz ya da sıkı bir dizi izleyicisisiniz ve hep aynı senaryoları görmekten bıktınız. Belki de  hayatımı yazsam film olur diyorsunuz. 

Senaryo yazarlığı her şeyden önce teknik bir iştir ve dünyanın en iyi yazarı bile tekniği öğrenmediği müddetçe senarist olamaz. Senaryo dili uluslararası bir dildir.  

İyi bir senarist mutlaka iyi bir hikayeci olmak zorunda değildir. İyi hikaye yazamayan biri de pekala iyi bir senarist olabilir. Ama hikayeciliğin temellerini  öğrenmesi gerekir. 

Bu atölye, senaryo yazmayı öğrenmek isteyen herkese açık. Günün birinde profesyonel olmayı hedefleyen veya kendi hikayelerini, fikirlerini filmleştirmek isteyen katılımcılar atölye sonunda ihtiyaç duydukları teknik donanıma sahip olacaktır. 

Atölye aynı zamanda bir temel yazarlık eğitimi olarak da algılanabilir zira olay örgüsü ve karakter kurmanın incelikleri her türlü yazarlık için öğrenilmesi gereken ana unsurlardır.

 Atölyeden yazarlıkla ilgilenmeyen ama sinemadan zevk alan, hatta yönetmenlik hayalleri kuran amatör ve yarı profesyoneller de yararlanabilir. 

Film okuma ve filmleri dramaturjik açıdan tahlil etmeyi öğrenmek isteyen katılımcılar da, bu çalışma sonunda filmler çok daha teknik ve yapısal bir açıdan bakabilmeyi öğrenecekler.

PROGRAM-İçerik

-senaryo nedir, türleri nelerdir
-senaryolarda sayfa formatlaması nasıl yapılır
-sayfa, süre, sahne, sekans, diyalog ve karakter yerleştirmeleri nasıl yapılır
-anlatım türleri nelerdir
-görüntü karşılığı bulma nedir ve nasıl yapılır
-temel duygular nasıl aktarılır
-hikaye çatısı nasıl kurulur
-hikayelerde çatışma formülleri nelerdir
-kahramanlar nasıl kurulur
-POV nedir . ana karakter/yan karakter dengeleri nasıl kurulur
-Dramaturjinin temelleri nelerdir
-senaryoda minutaj nasıl ayarlanır
-yan ve kompleks duygular nasıl aktarılır

-uyarlama senaryo yazımında uyulması gereken kurallar nelerdir
-ödev olarak izlenen filmlerin analizi
-birlikte bir film kuruyoruz.

Seminer Katılımı: 1200TL

 

RK GÜN KIRK GECE - Gökhan Akçura

Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Eğlence Yaşamı / Sesli, müzikli, suretli bir seminer programı

5 Ağustos Cuma 18:00 - 20:30 

6-7 Ağustos Cumartesi- Pazar 10:00 - 13:00

1. Gün - Osmanlı döneminde Batılaşma ve eğlence yaşamı 

Naum Tiyatrosu/ Sultan Abdülmecid operada/ At sirkleri İstanbul’da/ Osmanlı balolarla tanışıyor/ Pera baloları sever/ Karnaval zamanı her şey farklıdır/ Abdülhamit ve eğlence/ Galata’nın kantosu/ Ramazan ve eğlence/ Pera Sirki ve Skating Palace/ Yeni bir eğlence: Sinema/ İkinci Meşrutiyet’in ilanı/ İstanbul’un emprezaryoları/ İşgal İstanbul’u/ Beyaz Ruslar ve eğlence yaşamı/ İstanbul’da bir Siyah Rus/ Yıldız Kumarhanesi ve Thomas/ Yeni bir eğlence biçimi: Dans etmek.

2. Gün -  ilk döneminde eğlence yaşamı

Yeni bir kent, yeni bir yaşam: Ankara/ Yurt sathına yayılan balolar/ Filmler sese kavuşuyor/ Operetler sardı cihanı/ Tango ve Bianco/ Gramofon yıldızları/ İstanbul Radyosu/ / Onuncu Yıl kutlamaları/ Yılbaşı’nın yükselişi/ Alaturka musikiye veda/ Gazinolarda alaturka musiki/ Saz ve Caz Vapurları/ Savaş yıllarında eğlence yaşamı/ Reflector dergisi ve Petridis/ Macarlar İstanbul’u istila mı etti?/ Cazcı Gragor’un fantastik geceleri/ Bir efsane revü: Alabanda/ Yenikapı Gazinoları/ Taksim Gazinosu açılıyor/ / Ses Opereti/ Eğlence konulu filmler

3. Gün - Altmışlardan bugüne eğlence yaşamı

Eğlence dünyasında patlama: Kulüpler devri/ Türkçe söyleyen yabancılar/ Az masraf çok eğlence: Diskotek/ Twist’e gel.../ Maksim ve diğer gazinolar/ Sirkler gelmeye devam ediyor/ Bir Şehri Stanbul ki: İlk Türk kabaresi/ Müzikal oyunların altın dönemi/ Türk sinemasının altın çağı/ Ve televizyon geldi ve herkesi esir aldı/ Televizyon sinemaları, gazinoları boşaltıyor/ Pop müziğin altın dönemi/ Anadolu pop/ Yetmişli yıllara gazinolar güçlü girdi/ Sinemalar seks filmlerine bırakılıyor/ İstanbul Festivali başlıyor/ Yaygara 70 ve diğer müzikaller/ USG: Uluslararası Sanat Gösterileri ve Egemen Bostancı/ Televizyon renkli oluyor/ Eğlence mekanları da çağ atladı/ Boğaziçi: Zengin eğlencenin adresi/ Alışveriş yaparken eğlenmek/ Eğlence parkları/ Tarih eğlence malzemesi olabilir mi?/ Yeni bir yüzyıla doğru yeni mekanlar/ Cazın yükselişi/ Eğlencenin binbir yüzü.

Seminer Katılımı: 1200 TL 

 

Yemekli Dünya Tarihi - Petek Çırpılı

19 Ağustos 2022 18:00- 20:30

20-21 Ağustos 2022 10:00 - 13:00 

Alternatif bir tarih anlatımı mümkün; yiyeceklerin izinde, yemeklerle. Üç gün boyunca şunları anlatılacaktır:

 1. Mağaradan Antik Çağa mutfak alışkanlıkları

  • İnsanlığın başından Antik Çağ uygarlıklarına uzanan zaman diliminde Akdeniz uygarlıklarının mutfağı: Antik Mısır, Yunan ve Roma mutfağının temelleri,
  • Ayurvedadan Herodot’a, Galen’e sağlık ve yemek ilişkisi; “beden salgıları teorisi”,
  • Yemek felsefesinin ilk düşünürleri, diyet, vejetaryanizm, hedonism, Epikür: Felsefe ve yemek ilişkisi,
  • Baharat ve ipek yolları ile çok uzaklardan gelenler, Çin ve Hindistan esintileri
  • Hristiyanlığın yeme içme alışkanlıklarına etkisi; manastır mutfağı, dini perhiz ile bolluk çatışması

 2.Orta Çağ ve Keşifler Çağı; Baharat Peşinde Denizleri Aşmak:

  • Roma’nın çöküşü, Bizans ve İstanbul’un yükselişi
  • Mutfakta Arap ve Orta Asya etkileri;Bağdat,Endülüs ve Avrupa mutfak kültürüne etkileri,
  • Osmanlı’nın ticaret yolları üzerindeki egemenliği,
  • Baharat ticaretiiçin alternatif ticaret yollarının aranması, Terra Nova; Macellan ve Kolomb ile yeni kıtaların keşfi; Yeni yiyeceklerin Avrupa mutfağını dönüştürmesi,
  • Şeker, Rom ve köle ticareti ile kıtaların nüfus yapısının değişmesi
  • Soul Kitchen
  • Amerika; yerli mutfağı ile yeni göçmenlerin mutfağı nasıl buluştu?, Sould Kitchen; kölelerin mutfağı

 3. Modern Çağa adım atış; Mutfağın ve Alışkanlıkların kökten değişimi

  • Avrupa’da Rönesans dönemi konak ve manastır mutfaklarının Fransız Devrimi ve keşifler ile dönüşümü
  • Restaurantların açılması ve “şef mutfakları” devrinin başlangıcı
  • Kaybolan lüks kavramının yeniden keşfi; burjuva mutfakları
  • Ateşin kontrol altına alınması, modern mutfak kavramının doğuşu, konserve, düdüklü tencere, mikrodalga, buzdolabı gibi yenilikler ve kolaylıklarla yeniden dönüşen mutfak
  • Hazır, Hızlı, Dışarıda yemek,
  • İnsan ve doğa bağlantısının giderek kopması; doğanın talan edilmesi, GDO, Obesite, Besleyiciliğini yitiren yiyecek malzemeleri
  • Besin ve sağlık bağlantısının yeniden önem kazanması; pandemi ve sonrası

20 Ağustos Cumartesi akşamı 20:00 de gerçekleşecek yemek ücrete dahil değildir. Yemek Adatepe Köyünde Ida Blue Otel'de gerçeklecektir.

 

RESTAURANT GECESİ İÇİN ÖNERİLEN MENÜ ( Değişiklik gösterebilir): 

ANTRE:

  • Kykeon: arpa, şarap, keçi peyniri ve ballı içecek, antik Yunan’dan güçlendirici çorba ve içecek arası bir yiyecek
  • Epityrum: Antik Yunan usulü zeytin salatası peynir üzerine Mustacei ekmek ile
  • Puls: Roma’nın temel gıdası, gladyatörlerin baş yemeği; arpa ve kuru bakla lapası (karamelize soğan, ayıklanmış tuzlu sardalya, dereotu ve bir çay kaşığı sirke ile servis edilir.isteyen sade yer isteyen eklentileri ile sırası ile değişen tadı deneyimler)

ANA YEMEK:

  • Cengiz Han köfteleri ve
  • Le Cuisiniere Republican kitabından, Fransız Devrimi sonrası patates yeme yasağı kalktıktan sonra ilk patates tarifi; kıymalı patates topçukları Caneline Sos ile
  • Tuh’u: Babil’in bahar festivali Akitu’nun yemeği; Pancarlı kuzu yahnisi
  • Pullum Parthicum: Part usulü fırında tavuk- Apicius’un De re Coqinaria isimli tariff kitabından
  • Rönesans döneminden Şef Scappi tarifi ile Opera delarte del Cucinare’den Otlu Turta tarifi
  • Marul salatası (Bildiğimiz gibi mevsim yeşillikleri limon zeytinyağı ile marul salatası) 

TATLI

  • Taganites: ballı arpa gözlemeleri
  • Everlasting Syllabub: 1700’lerden bir kremalı tatlı

İÇECEKLER

  • Bira
  • Şarap
  • Posca: Ballı sirke içeceği (Bal, sirke ve su karışımı soğuk içecek)

Seminer ve Yemek Adatepe Ida Blue Otel'de gerçekleşecektir.

Katılım Ücreti: 1.200 TL

 

Edebiyatta İklim-Kurgu, Ekofeminizm, Ekomitoloji - Buket Uzuner

27-28 Ağustos (Cumartesi - Pazar) 

10.00-12.30

İklim değişikliği ve etkilerinin  edebiyattaki izdüşümü olarak tanımlanan ve dünyada yaygınlaşan “İklim-kurgu” türü, yazarın Su, Toprak, Hava ve Ateş adlı “Tabiat Dörtlemesi” romanları üzerinden incelenir.

Yazarın bir modern çağ eko-destancısı ve eko-şamanı rolüne bürünerek,  ekoloji, mitoloji ve psikomitolojiyi edebiyatla buluşturma serüveni hakkında okuma ve deneyimler paylaşılır.

Seminer Adatepe Ida Blue Otel'de (yamaç ev) gerçekleşecektir.

Seminer Katılımı : 1000 TL

 

Amida'nın Sofrasında Buluşalım -  Silva Özyerli

2 Eylül Cuma 18:00-20:30

3 Eylül Cumartesi 17:00 - 19:00

Seminerimiz Adatepe Köyü Hünnap Han'da yapılacaktır.

1.gün -

Kültürel ve dinsel farklılıkların mutfağa, sofraya yansıması , oruçlar, perhizler
- Kaybolan kiler kültürümüz
- Mevsimsel beslenmenin önemi, topraktan sofraya
- Meyveyle pişen yemekler
- Ve yok olan yemekler, yemeği kayıt altına almak

2. gün

Yemek öncesi kitapta yer alan tariflerin, tadılacak yemeklerin hikayesi anlatılacaktır .

Amida nın sofrası

Amida'nın Sofrası  (Aras Yayıncılık) Kitap tanıtımından:

Ermenicede Amida ya da Dikranagerd, Kürtçede Amed diye anılan Diyarbakır şehrinin sofra kültürü, asırlardır bu yörede yaşayan halkların birlikte var ettiği ortak bir değerdir. Diyarbakır'da doğup büyüyen, bugün artık İstanbul'da yaşasa da memleketini daima içinde taşıyan Silva Özyerli, Diyarbakır yemekleri hakkında uzun yıllara dayanan araştırma, keşif, deneme ve üretimlerinin meyvesi olan Amida'nın Sofrası'nda, tüm birikimini alanının en özgün kitaplarından birini ortaya koyarak sunuyor dikkatimize. Özyerli, kendi yaşamından, aile geçmişinden, eski kuşak Diyarbakırlılarla yaptığı görüşmelerden, yazılı kaynaklardan yaptığı araştırmalardan yararlanarak, bugün bazıları yaygın olarak bilinse de önemli kısmı yok olmaya yüz tutmuş veya değişip dönüşmüş, bir kısmı ise tamamen unutulmuş yemekleri eskiden pişirildikleri halleriyle gün yüzüne çıkarıyor. Yazarın aile tarihinde iz bırakmış acı tatlı olaylarla harmanlayarak geliştirdiği anlatım tarzı, Amida'nın Sofrası'nı pek çok yerde öyküye, edebiyata yaklaştırıyor ve damakta doyumsuz bir tat bırakıyor. Özyerli'nin ilmek ilmek ördüğü anlatı, Diyarbakır ve çevresinin son yüz küsur yıllık tarihine alternatif bir bakışın taşıdığı imkânlara da işaret ediyor ve bu yönüyle “Yemekli Diyarbakır Tarihi” üst başlığını da sonuna kadar hak ediyor. Erkin Ön'ün fotoğraflarıyla zenginleşen Amida'nın Sofrası, bir kültür hazinesi.

 

3 Eylül Cumartesi akşamı 20:00 de menüsü Silva Özyerli'nin "Amida'nın Sofrası" kitabından seçilecek yemekler ile gerçekleşecek yemek ücrete dahil değildir. Yemek, Adatepe Köyünde Adatepe Butik Otel'de gerçekleşecektir. 

Katılım Ücreti: 1.000 TL